Kur'an'ın Arap ve Yabancı Atasözlerinden Alıntıları

Ayetlerin yorumlarını yapan Müslüman yorumcular(eski müfessirler) kaynakları az çok biliyorlardı.İnanır görünüp İslam savunurluğu yapsalar da.Bildikleri için ayetlerde anlatılan öykülerin eksiklerini tamamlamak üzere daha çok,Yahudi ve Hristiyan çevrelerindeki kaynaklara başvuruyorlardı.Çok örneği var bunun,kolayca sayılamayacak kadar.
  
Kur'an'da bir çeşit bilgi hazinesi gibi sunulan ''hikmet''lerden sözüm ona ''özdeyişler''in ne olduklarına ve nasıl derlendiklerine gelince;

Bunlar da Araplarca bilinmedik,duyulmadık şeyler değildi.

Kimileri Arap atasözleridir.Derleyenleri vardı bunların da.Yani ağızdan ağıza,kulaktan kulağa dolaşarak sürüp gelen atasözleri,kimileri eliyle derlenip yazıya bile dökülmüştür.Onun için bilebilmekteyiz.Bugün elimizde birçok ''Arap atasözü''nden derlemeler yapılmış kitaplar var.Örneğin şunlar anılmaya değer:

Hicri 170/Miladi 786'da ölen El Mufaddalu'd-Dabbi'nin ''Emsalu'l Arab(Arap atasözleri)'' adlı kitabı.Hicri 395/Miladi 1005'te ölen Ebu'l-Hilal El Hasan İbn Abullah El Askeri En-Nahvi'nin ''Cemheretu'l-Emsal(Topluca Atasözleri) adlı kitabı.Hicri 518'de ölen Ebu'l-Fadl Ahmed İbn Muhammed El Meydani'nin ''Mecmau'l Emsal(Atasözlerinin Toplandığı Kaynak)'' adlı kitabı.

Arapların ya da Arapların dışından derleme atasözlerinin kimi kalıp olarak Kur'an'da yer almasa da anlayış olarak yer alır.İçlerinde Kur'an'ın dünya görüşünü etkileyen,dahası belirleyen bile var.Örneğin, ''Her şeyin en iyisi ortasıdır'' anlamındaki atasözü.Kur'an'da son derece ağırlıklıdır.Birçok konusunda işlenir.Birçok öğüt ve yargı,bunun üstüne oturtulmuştur.Aynı atasözüne dayalı ''hikmet''leri Tevrat'ın çeşitli bölümlerinde de bulabiliyoruz.''Süleyman'ın Meselleri'' adlı bölümünde,4. babın 27. ayetinde şöyle dendiğini görmekteyiz;

''Ne sağa sap,ne sola!''

Atasözlerinde olduğu gibi,dinlerin kutsal kitaplarında da,''orta yol''dan,''denge''den yana olunması doğaldır.Kurulu düzenler bunun üstüne kuruludur.Dinlerse kurulu düzenlerin korunmasında görevlidirler.Sahiplerin yararına.

Kimi Kur'an inceleyici Müslümanlar,Kur'an'da birçok Arap atasözü dahası Acem atasözü bulduklarını açıkça belirtirler.

Örneğin Celaleddin Suyuti(ö.Hicri 911/Miladi 1505), El İtkan adlı kitabında çok ilginç bir karşılıklı konuşmaya yer verir;
Müslüman büyüklerinden biri öbürüne sorar; 
''Kur'an'dan Arap ve Acem atasözlerini çıkarıyorsun.Allah'ın kitabında ''işlerin hayırlısı ortalarıdır'' (her şeyin en iyisi yanı ortasıdır,en iyisi orta yol) anlamındaki atasözünü de bulabilir misin?'' 
Öbürü karşılık verir; 
''Evet hem de dört yerde'.''
Öbürü daha başka atasözlerinin de Kur'an'da yerlerini sorar.Beriki,onları da gösterir.''Falanca ayet,Filanca ayet...'' diyerek...Yani bir sürü atasözünün Kur'an'da yer aldığını,yerlerini göstererek anlatır.



Memun (Halifeliği 813-833) döneminde yaşamış Abdulmesih İbn İshak El Kindî diye bilinen bir Arap dinbilimcinin şu sözleri ilginçtir: "Eğer sen, Âd, Semûd, de­ve ve 'ashabu fil' ve benzeri öyküleri anlatırsan, biz de sana: 'Bunlar birtakım soğuk haberler ve Arap kocakarılarının gece ve gündüz söyledikleri saçma sapan sözlerdir' deriz."

Evet, Muhammed söz konusu efsaneyi, "Arap kocakarılarının saçma sapan öy­külerinden" almış olabilir. "Eski Arap soybilimcilerinden, eski Yahudi-Hıristiyan çevrelerden, en başta da; İslam öncesinin Yahudi-Hıristiyan karışımı söylevci ve ozanlarından aktarmıştır" da denebilir. İslam öncesinin ünlü söylevci ve ozanların­dan Kuss İbn Saide'nin, yine o dönemin aynı tip ozanlarından Adiyy İbn Zeyd'in şi­irlerinden örnekler verilebilir. Bu Yahudi-Hıristiyan karışımı kişilerin söylev ve şiir­lerinde, "Ad" ve "Semûd" toplumları konusunda, Kur'an’da anlatılanların, kimi za­man benzerini, kimi zaman da aynını bulmaktayız.

Muhammed, kiminde [...] aktarır. Ustaca değiştirerek, ya da olduğu gibi... Ki­minde, kendisi uydurur; olmuş gibi gösterir. Kimindeyse karıştırıp salata yapar.
                                  
                                      Kaynak:Turan Dursun ''Kutsal Kitapların Kaynakları I-II-III''