Eşler Halinde Yaratılış

Mucize İddiası: 
Yeryüzünün bitirdiklerinden, kendi benliklerinden ve daha bilmediklerinden hepsini eşler halinde yaratan çok yücedir.
36-Yasin Suresi 36  
Ayette geçen "Ezvac" kelimesi "zevc"in çoğuludur ve “çift, eş” anlamlarına gelmektedir. Osmanlıca’da karı-kocanın, zevc-zevce diye tanımlanması da bu kelimeye dayanmaktadır. Görüldüğü gibi bu kelime benzerler içinde zıtları, bu şekilde eş oluşları ifade etmektedir. Ayette eşler halinde yaratılışa 3 örnek verilmektedir.  
a) Toprağın çıkardığı eşler: Toprağın çıkardığı eşler deyince akla ilk gelen bitkilerdeki dişilik ve erkeklik özelliğidir. (İleride ayrı bir konu olarak işleyeceğiz)  
b) Kendi benliklerimizden eşler: Akla ilk gelen insanların dişi-erkek şeklinde yaratılışlarıdır. Fakat insan benliğindeki ters karakterleri; cesurluk-korkaklık, sevginefret, cömertlik-cimrilik... de ayetin işareti içinde değerlendirenler olmuştur.  
c) Bilinmeyen eşler: Evren’deki eşli yaratılışların birçoğundan Kuran’ın indiği dönemde insanların haberi yoktu. Bu bölümde özellikle bunları işleyeceğiz.  
Evren’deki tüm maddelerin yapı taşı atomlardır. Tüm Evren’de yaratılışın eşler halinde olup olmadığını merak eden bir kişi maddenin bu en küçük parçasını inceleyip bu konuda bir yargıya varabilir. Eğer maddenin en küçük parçasında eşler bulunuyorsa, Evren’deki her şey bu küçük parçalardan yaratıldığına göre, her şey eşlerden yaratılmış demektir.  
Atom üzerindeki çalışmalar ilerledikçe var olan parçacıkların sırf protonlardan, nötronlardan, elektronlardan oluşmadığı, atomun sandığımızdan da kompleks, daha hassas, daha mükemmel bir yapısı olduğu anlaşıldı. Atomun en küçük parçaları için bile eşler halinde yaratılış hüküm sürmektedir.
- Protona karşı eşi anti-proton vardır.
- Elektrona karşı eşi pozitron vardır.
- Nötrona karşı eşi anti-nötron vardır  
Maddenin eşler halinde yaratılışı fiziğin en önemli keşişerindendir. İngiliz bilim adamı Paul Dirac bu konudaki çalışmalarından ötürü 1933 yılında Nobel Şzik Ödülü’nü almıştır. Dirac’ın buluşu "Parite" adıyla bilinir ve maddenin anti-madde denilen bir eşi olduğu da bu buluşla ortaya konulur… 

Reddiyem: 

Özetle; ayetin “daha bilmediklerinden hepsini eşler halinde yaratan” şeklindeki ifadesini, o zamanki insanların bilmedikleri, günümüzde keşfedilen atom altı parçacıklara yoruyorlar. 
Halbuki bunun atom altı parçacıklarla en ufak bir ilgisinin olmadığı açık. Ayet melekler, cinler gibi doğaüstü varlıkların çiftlerinden bahsediyor. Kur’an yazarlarının aklında –cinler, melekler gibi- kim bilir daha ne mitolojik varlıklar vardı da bunları Kur’an’a koymadılar. İşte “daha bilmediklerinden hepsini eşler halinde yaratan” derken bunlar gibi hayali varlıkları kastetmiş Kur’an’ın yazarları, onların hayallerinde olan mitolojik varlıkları söylemedikleri taktirde halk nereden bilsin? Hatta pek çok yer gezen Kur’an yazarları Arabistan’da olmayan, Arapların bilmediği hayvanlar görmüştür, onları bile kastediyor olabilir. Bu saydıklarımdan hepsinin bunlara dahil olduğu şüphesiz. 

Madem öyle, bu mucize. O halde eski Çin’in “ying ve yang”ı da bir mucize oluşturmaktadır, hatta bu inançlar mucizecilerin sıraladıkları bilimsel bilgilerle tam anlamıyla uyumludur, onların söz konusu bilimsel bilgileri bilmedikleri şüphesiz ama bu bilgilerden habersizce oluşturdukları inançlar binlerce yıl sonra bakın nasıl da bu bilgilerle uyumlu çıkabiliyor birlikte görelim: 
Çin düşüncesinin temel unsurlarında biri ikili “yin” ve “yang” ilkesidir.Buna göre, evrendeki tüm şeylerin ve süreçlerin birbiriyle çelişen ama sadece bir karşıtlığın kutuplarından biri olarak varlık kazanabilen iki yönü vardır: Dişil-eril, sıcak-soğuk, yukarı-aşağı, doğu-batı vs. İnsanlık tarihindeki değişimler bunların dinamik etkileşiminden kaynaklanır…(39)
Evrendeki her şeyin bir karşıtıyla var olduğunu, yani ikili, eşli olduğunu söylemiş eski Çinliler, bakın da ne kadar uyumlu mucizecilerin verdikleri bilimsel bilgilerle. Bugünkü bilimden habersizce ortaya atılan düşüncelerin bugün bilimle uyuşturulabileceğine ilişkin çok güzel bir örnektir Çinlilerin bu inançları da. Kur’an’a dönersek, bir de şöyle bir ayet var: 
Ve Biz, her şeyi iki çift yarattık. Umulur ki, öğüt alıp düşünürsünüz.(Zariyat,49)
Buna göre dünyadaki her şey “iki eş”miş. Ama gerçekte öyle mi? En basitinden bakterilerin eşleri yoktur, onlar bölünerek çoğalırlar. Dünyadaki çoğu hayvan ve bitki de eşeysiz olarak, yani eşleri olmaksızın ürüyorlar. Hatta meleklerin de eşleri yoktur, İslam'a göre. Kur’an bu noktada da bilimle çelişki içerisinde, diğer hepsinde olduğu gibi.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

39NTV Yayınları, Mitoloji, s. 332.